Sevgili Gönül Dostlarımız, Vakfımıza yaptığınız yardımlar için Allah razı olsun.

Salı, 21 Kasım 2017 09:29 tarihinde oluşturuldu
Gösterim: 1043
Pin It

Sevgili Gönül Dostlarımız, 
Vakfımıza yaptığınız yardımlar için Allah razı olsun. Devamını nasip eylesin. Bir taraftan inşaatımız devam etmektedir. Yardımlarınıza devam ediniz inşallah, Allah kabul eylesin. 
Amiin,

İstikbâlin iki günlük dünya ile sınırlı olmadığına inanan ve çocuklarını gerçekten seven anne babalar, şartlar ne olursa olsun, onları Allah, Peygamber sevgisiyle ve din bilgisiyle donatmalıdırlar. İşte o zaman görevlerini yapmış, yavrularının istikbâlini hazırlamış olurlar.

Bugün, İslâmiyet'ten önceki karanlık devirde yapıldığı gibi çocukları diri diri toprağa gömme âdeti kalmamıştır; ama onların ruhlarını aç bırakma ve böylece kendilerini haketmedikleri bir ölümün kucağına atma âdeti devam etmektedir.

Acaba çocuklarını en iyi okullarda okutan ve onları iyi bir meslek sahibi yapan anne baba, yavrusunu hayatın ezici, yıpratıcı fırtınalarına karşı da korumuş oluyor mu? İnsanı çâresiz, savunmasız, güçsüz ve dayanaksız bırakan felâketler ve darbeler karşısında neye tutunarak ayakta kalabileceğini de öğretmiş oluyor mu?

İnsanın ruhunu alt üst edebilecek olaylar karşısında ona dayanma ve direnme gücü veren dindir. Her şeyin Allah'tan geldiğini, O istemeden hiçbir şeyin olmayacağını bilmek, her an yüce bir kudretin kendisini görüp gözettiğini hissetmek insana hem yaşama şevki hem kendini çekip çevirme azmi verir.

Mânevî terbiye ile beslenen ruhlar, insanı sarsan olaylar karşısında pes etmez. Güvendiği kimseler tarafından aldatılmak, işini kaybetmek, sevdiklerini yitirmek ve hayatta yapayalnız kalmak insanı derin acılara gömse bile, Allah'a ve ebedî bir hayata olan imanı ona dayanma ve direnme gücü verir.

Hayat bu dünyadan ibaret olmadığı gibi, felâketler de dünyada başa gelenlerden ibaret değildir. En büyük yoksulluk "çocukların bile saçlarını ağartan" [Müzzemmil (73), 17] o hesap gününde eli boş kalmaktır. En önemli meselemiz çocuklarımızın âhiret hayatında iyi bir yeri kazanmalarını sağlamak olmalıdır. Çünkü orada insanı bekleyen acılar, felâketler, dünyadaki tâlihsizliklerle kıyaslanamayacak kadar korkunçtur.

İşte bu sebeple çocuklarımızı iyi birer müslüman olarak yetiştirmek, dünyada mutlu, âhirette bahtiyar olmalarını sağlamak en önemli meselemizdir. Yavrularımızı bu saâdetten mahrum etmek, onları kendi ellerimizle cehenneme atmaktan farksızdır. Çocuklarını iyi bir müslüman olarak yetiştirmemek, onları diri diri toprağa gömmekten daha kötüdür. (Prof. Dr. M. Yaşar Kandemir, Altınoluk Dergisi, Eylül-2001)